Bu Blogda Ara

30 Kasım 2013 Cumartesi

ARABA PASTA NASIL YAPILIR?

Araba pasta nasıl yapılır? Ben nasıl mı yapıyorum ? Sizlere aşama aşama anlatayım.

  1. ilk önce dikdörtgen iki tane pandispanya pişiriyorum. Pastanızın yüksekliğine göre bir tanede pişirebilirsiniz. Ben bir gün önceden pişiriyorum streç film sarıp dolapta dinlendiriyorum o zaman daha kolay kesiliyor.
  2. Kremasını hazırlayıp dolapta dinlendiriyorum.
  3. Pandispanyayı kesip istediğim model araba şeklini veriyorum.
  4. Kat aralarını vişne soda karışımı ıslatıyorum. kremasını sürüp, bol miktarda çikolata parçası serpip üzerine pasta katını koyuyorum. Arabanın dışını az krema ile sıvayıp bir gece dolapta dinlendiriyorum.
  5. Diğer gün seçtiğim şeker hamuru rengini ayarlayıp güzelce yoğurup dinlendiriyorum.
  6. Şeker hamurunu mısır nişaştası ile pastanın boyutunda açıp araba pastanın üzerine koyuyorum. Elimle veya düz bir aletle açtığım hamuru ütülüyorum. 
  7. Ben oğlumun şimşek arabasını örnek alıp ölçerek biçerek arabayı süslüyorum.
  8. Dolaba kaldırıyorum. Şeker hamuru pastalar dolapta fazla bekletilmemeli yoksa şeker hamuru içten erimeye başlıyor.
  9. Sonuç çok güzel oluyor. Tabiki ilk seferde değil :)

OĞLUMUN DOĞUM GÜNÜ PASTASI

YİĞİT ALP DOĞUM GÜNÜ PASTASI

Pasta yapmak zevkli ama gerçekten uğraştırıcı. Sadece süsleme 3 saat sürüyor. Tabiki ne kadar çok pasta yaparsan pratiklik artıyor.  Ama sonuçta tamamen el emeği göz nuru bir şaheser ortaya çıkıyor. Birde pastayı gören çocuğun sevinci de en güzel teşekkür oluyor.


28 Kasım 2013 Perşembe

BİR KAÇ PÜF NOKTASI........

       Soğanı doğarken ağlamayan var mıdır?
 Bende artık ağlamayanlardanım.Nasıl mı?  Sizlerle paylaşmak istiyorum. Soğanı soyup yıkadıktan sonra buzdolabı poşetine koyup buzdolabında bekletiyorum. Evet sonuç
soğanı doğarken ağlamıyorum. Hem de yemek yaparken pratik oluyor.




Kekinizin piştiğini nasıl anlarsınız?
Çoğunlukla kürdan testi ile yapıyorsunuzdur. Bense kek kalıbından ayrıldığı zaman piştiğini anlıyorum.

 Canım eşim bana çok istediğim orkideyi sonunda almadı :) getirdi sağ olsun. Ama bir süre sonra  güzelim çiçeklerini döktü üzülmedim desem yalan olur. Hülya arkadaşıma sordum kendisi çiçekçi olur. Bana toprak üstünden sapın üzerindeki üçüncü boğumdan sonra çiçeğin gövdesinden kes dedi. Bende eve gelir gelmez denedim bir hafta sonra üst boğumlardan sürgün verdi çok sevindim bakalım sonuç ne olacak.



Yine çiçekler için bir denemem var.  Sabahları mutfağı toplarken sabah programlarını izliyorum TRT de  Eline Sağlık programında yumurta kabuklarını çiçeklerin saksılarına toprağa gömün dedi bunu da denedim . Zavallı difenbahyam renksiz, yaprakları güçsüz, zayıftı. Yumurta sağlığımız için yararlı sa neden kabukları da yararlı olmasın.  Yumurtayı yiyince :) kendine geldi canlandı . Denemesi bedava . .

                Birde karnabahar kızartması var. Sizler nasıl yaparsınız ben yeni öğrendim Yurdagül teyzemden o da aşçı olan kayınpederinden öğrenmiş. Karnıbahar haşlamadan kızartıyor.Normal yumurta un aynı sadece kızgın yağda kapağını kapatıp kızartılıyor. Daha denemedim diyetteyim eminim çok leziz oluyordur. En kısa zamanda deneyeceğim.

Kızartma yaptınız azıcık yağ kaldı ne yapayım diye düşünüyorsunız?
Bildiğiniz gibi yağ atıklarını lavaboya dökmemek gerekiyor. Ben de çoğunlukla biriktirenlerdenim. Bazen azıcık birşey kalıyor ne yapsam diye düşünüyorum. Yabancı yemek kanallarının birinde sunucu tavayı kağıt havlu ile temizleyip çöpe attı ben de artık bunu uyguluyorum,

25 Kasım 2013 Pazartesi

KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR!


  1.                                               Bugün, 25 Kasım.                                                                             Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü.                         Ancak, dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'de biz kadınlar buna hayır diyelim tepkimizi göstermekten korkmayalım.
Kadınlara Şiddete Hayır Günü ne kadar zor durumda olan hem cinslerimiz var.  Elimizden birşey gelmiyor. Ben bile yapma diyemedim  Yazın sahilde dolaşırken bir aile yolun karşısında adam kadını çocuğunun ve sanırım kaynanası dicem çünkü hiçbir anne buna izin vermez dövüyordu. Hiç aklıma polisi aramak gelmedi yoldan geçen arabalardan tepki olmadı. Şimdi kızıyorum kendime niye sen tepki göstermedin.

Bu tür şeylere alışkın değilim allahıma şükür çevremde yok...

Ne yapabiliriz de Kadına Şiddeti durdurabiliriz. Eğitim desen eğitimli olanlar dövmüyor mu? Maddiyat desen zengin maddi durumu iyi olan aileler de olmuyor değil bulamıyorrrrrrrrr

Kadınları kendilerini koruma altında hissettikleri mor çatı gibi kurumların sayısı artırılmalı.
Ama kadına şiddeti sadece dövmek olarak düşünmemek gerek psikolojik baskı, maddi baskı, kadın erkek ayrımı, ,sözlü saldırı vb. saymakla bitmez ki.

Birde sonucu cinayetlerle bitenler var. Olan çocuğa oluyor bir tarafta ölüp kurtulan kadın erkek hapiste çocukk ortada. ortada olmasada bir ömür boyu anne katili bir babası olduğu için psikolojik yıkıntı içinde bir hayat...

sepet arajman

Alınan siparişler teslim edilirken nasıl bir rahatlama oluyor anlatamam. Karşı tarafın mutluluğu sizi gururlandırıyor. Sepetlerimi de sizlerle paylaşayım. Kurabiye sepet bir bütün oluyor ortaya resimdeki görüntüler çıkıyor.















24 Kasım 2013 Pazar

kurabiyeler


Yaptığım kurabiyelerden örnekler seçtim. Kurabiye yapmak gerçekten çok zevkli. Ama severek yapmazsan bir eziyet olabilir. Zamanı güzel kullanmak gerekiyor hele birde 2 çocuklu anne olunca zaman kısıtlı annem olmazsa siparişlerimi zor yetiştiririm. Kurabiye siparişlerimi yaparken 1 gün kurabiyeleri pişiriyorum 2. gün süslemeye başlıyorum. Yaptığım kurabiye sayısına göre gün sayısı uzayabiliyor. en son siparişim 25 adetti 2 günde bitirebilimdim. Tabiki 25 adet yapmadım fazlalıkta yapıyorum kırılan olabilir ve           2 adette fazladan koyuyorum. Süsleme yaparken materyalde çok önemli ama çok pahalılar her istediğini alamıyorsun :(
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KURABİYESİ
KINA KURABİYESİ
AZRA DİŞ BUĞDAYI KURABİYESİ
TARAFTAR KURABİYESİ


                                                     
RESİMLİ & LOGOLU KURABİYE

şeker hamuru kurabiyeler

Yaptığım şeker hamuru kurabiyelerden örnekler...https://www.facebook.com/neseli.tatlar



3 Yaş Doğum Günü Kurabiyesi

                                                     Hoşgeldin Bebek Kurabiyesi

                                                         Hoşgeldin Bebek Kurabiyesi

 
                                                                    Diş  Kurabiyesi

Şeker Hamuru Pastalar

 Barbia Pastası

 Ben 10 Pastası

 Mac Pastası

Hello Kitty Pastası


1 Yaş Pastası





23 Kasım 2013 Cumartesi

24 Kasım Öğretmenler Günü



Başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK Işığında,Cumhuriyetimizin "Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Nesiller"ini Yetiştiren Saygıdeğer Öğretmenlerimizin "24 Kasım Öğretmenler Günü" Kutlu Olsun...


ATATÜRK'ÜN KÜTAHYA LİSESİ'NDE ÖĞRETMENLERE YAPTIĞI KONUŞMA

"Muallime hanımlar ve muallime efendiler, bu irfan yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum.
Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.
Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir.
Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.
Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya -bütün dünya bilir, bütün dünya şahit oldu ki- pek mükemmelen sahibiz. Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.
Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Milletimizi geçek mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu inkar edemeyiz.
Eski idarelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna layık olduğu önemi vermemeleridir. Eğer önem verilseydi, geleceği emanet ettiğimiz sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi. Henüz üç dört senelik hayata sahip olan milli idaremizde irfan ordusu ile layık olduğu kadar ilgilenilememiştir. Fakat buradaki mecburiyeti milletin münevverleri olan sizler elbette ki daha iyi takdir edersiniz. Bütün kuvvetimizi yalnız cephede toplamaya mecbur olduğumuz bu kısa süre içinde tabiatıyla irfan ordusuyla gereğince meşgul olamadık. Lakin Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun ki düşman karşısındaki aziz ordumuz için harcadığımız bütün emekler mutlu sonucunu verdi. 
Artık bundan sonra aynı kuvvet, aynı faaliyet, aynı istekle irfan ordusu için çalışacak ve birincide olduğu gibi bu ikinci ordudan dahi emeklerimizin, faaliyetlerimizin mutlu ve başarılı sonuçlarını aynı parlaklıkta elde edeceğiz.
Arkadaşlar, asker ordusu ile irfan ordusu arasındaki birliktelik ve alakayı belirtmek için şunu da ifade edeyim, kıymetli bir eserden ordunun ruhu kumanda heyetidir deniliyor. Hakikaten böyledir. Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir. İstiklal mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda mahvetmek için yaptığımız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin yüksekliğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehaleti mağlup etmek savaşında da irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağınıza eminim.
Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selamlıyorum."
(KÜTAHYA LİSESİ - 24 mart 1923)
http://www.basogretmenataturk.com

EGEADAM: Öğretmenler günü kurabiyesi

EGEADAM: Öğretmenler günü kurabiyesi https://www.facebook.com/neseli.tatlar

22 Kasım 2013 Cuma

Öğretmenler günü kurabiyesi


Öğretmenler günü için Ebru arkadaşım sipariş verdi. Bu sabah teslim ettim. Erkek öğretmen olduğu için sade olsun istedim.  Benim hoşuma gitti.

21 Kasım 2013 Perşembe

Terbiyeli Şehriye Çorbası


Bugünde sizlerle bir çorba tarifi paylaşacağım.  Sofra dergisin kasım sayısından denedim. İki gün üst üste terbiyeli tarif denk geldi :) Benim tadı hoşuma gitti.

Malzemeler:
Sogan
Domates
Biber
Havuç
Arpa şehriye
Yapılışı:

  1. Tereyağını erittim.
  2. Doğradigım soğanları ekledim. İyice öldürmek gerekiyor veya blendirda soğanı doğramalı yoksa soğan tadı geliyor .
  3. Havuç ve biberleri küçük küçük doğrayıp ekledim. Rengi değişmeye başlayınca yazın yaptığım domates suyumdan ekledim.
  4. Birazcık kavurduktan sonra salçasını koydum.
  5. Suyunu ekleyip baharatlarını koydum. Tuz, karabiber, kimyon.
  6. Suyu kaynadığında şehriyesini döktüm. 
  7. Piştikten sonra yumurta sarısı ve limon suyunu karıştırıp, karışımın içine çorba suyundan ekleyip tencereye boşalttim. 2-3 kez fıkırdadıktan sonra altını kapattım.
  8. Kapağını kapatınca maydonoz ekleyebilirsiniz ben unuttum .


20 Kasım 2013 Çarşamba

Terbiyeli Kıymalı Karnıbahar

Hanımlar düşünüyordur akşama ne yapsam diye. Ben kıymalı karnıbahar yapacağım. Eşim fazla sevmese de evde tüketilen bir kış yemeği. Evde küçük bebeği olanlar içinde kolaylık çatalla ezip yedirebilirsiniz benim kızım severek yiyor. Sizlerle bu farklı tarifimi paylaşmak istedim. Tam benim sayılmaz arkadaşım Ayşegül'ün tarifi. Bizim hoşumuza gitti..

Malzemeler;
Karnıbahar
Kıyma
soğan
salça
un ve yoğurt
Baharatlar

 Yapılışı; 
Soğan zeytinyağında kavrulur . Göz kararı kıyması eklenir. Bol salça konup biraz daha kavrulur. Tuz, karabiber, kimyon, kırmızı toz biber  acı sevenler için acı kırmızı biber eklenir.Yıkadığımız karnıbaharı küçük parçaları ayırıp tencereye bir sıra halinde diziyorum. Üzerini geçmeyecek kadar su ekleyip  karıştırmadan kısık ateşte pişiriyorum. Yemek piştikten sonra 2 kaşık yoğurt , bir kaşık unla karıştırılıp tencereye döküIür. 1-2dk kaynatıp altı kapatılır.

Fotoğraf ekleyeceğim halen tabletteki sorunu çözemedim.




19 Kasım 2013 Salı

Dünya Çocuk Istismarını Önleme Günü. 


Bugün,  yani 19 Kasım Dünya Çocuk Istismarını Önleme Günü.  Bu konuda bilelim, bilgilenelim, bilgilendirelim....
Ne kadar yazık ki Türkiye çocuk istismarında Dünya çapında 3. sıradaymış.
 Bu siteyi tavsiye ederim yararlı bilgiler var.
http://pedagojidernegi.com/

İstismar sadece çocuğun vücudunu morartmak ya da ona cinsel saldırıda bulunmak demek değildir. Aşağıdaki fotoğraf ne güzelde anlatmış.


18 Kasım 2013 Pazartesi

Nejat Uygur :(

Büyük usta Nejat Uygur'u kaybettik . AIlah rahmet eylesin. Bir duayen daha gitti.

BİR GÜN TIYATRONUN ISIKLARI SÖNECEK.
 ZİL SESLERİ SUSACAK VE TİYATRO PERDESİ SONSUZA KADAR ÜZERİME KAPANACAK.
İŞTE O ZAMAN GİDERKEN TÜM ÜZÜNTÜLERİNİZİ  YANIMDA GÖTÜREREK SİZE SADECE KAHKALARI BIRAKACAĞIM.

                                                                                                                          Nejat Uygur
.

BOY UZATILABİLİR Mİ?

 Boy uzunluğu genetik  dış faktörler sayesinde artıra bilirmiyiz. Çocuklarımızı sağlıklı gelişebileceği koşullarda büyüyorlarsa boy uzaması için özel bir şeyler yapmamıza bile gerek yok, çok süt içmek de boy uzatacağına inanmıyorum .
Televizyonda bir programda İbrahim Saraçoğlu'nu izledim ve dikkati mi çekti anlattıkları da kafama yattı sizlerle de pay|aşmak istedim. Kesin konuşuyor, doktorlar çocuklarına bile uyguluyorlarmış.
Bakın nasıl bir örnek verdi; güvercinlerin yavruları doğdukların da çok küçükler ama Çok kısa sürede büyüyorlar. Ana ve baba kursağından proteince zengin bir besinle yavruları besliyorlar işte torik, palamut, usKumru balıklarının sırtında bulunan siyah bölge güvercinlerin kursağında bulunan proteinler aynıymIş. O nedenle büyümeyi hızlandırıyormuş . Niye olmasın.
Oğlumun çok uzun olacağını sanmıyorum  denemek gerek. Ama yaş sınırı 12 yaş ile başlıyor . Bizim zamanımız var biz 12 yaşına gelene  kadar bakalım neler ortaya çıkar. 

ibrahim saraçoğlu boy uzatma kürü
Boy uzatmasını sağlamak için uygulanan Boy uzatma kürü 12 - 22 yaşları arasında olan gençler için uygulanabilmektedir.Boy uzatma uygulaması ile yaşa göre boy uzatılabilme ortalaması aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. 

Yaş Aralığı     Ortadan Uzama (cm)
12 -14                   9- 7cm
14-15                    7-6 cm
16-17                    6-5 cm
18-19                    5-4 cm
20-21                    4-3 cm
21-22                    2-1 cm

Boy uzatma kürünün uygulanabildiği üst sınır yaşı 22 yaşdır.Boy uzatma kürü 6 ay ile 2 yıl uygulanabilmektedir.Boy uzatma kürü uygulaması için iki kural vardır.

Birinci kural, Torik, palamut, uskumru veya kefal balıklarından birisinden haftada en az 3 kez 200-250 gram buğulama veyahut ızgara olarak yemektir. Torik, palamut, uskumru, kefal balıklarının sırt kısmında bulunan siyah etli kısım boy uzatma için etkili olan kısımdır.Çocuğunuza 12 yaşına kadar haftada 3 kez 250 gram, bu dört balıktan birisinin özellikle palamut balığının ızgara ya da buğulamasını yaptıktan sonra derisini kaldırıp sırt kısmında bulunan siyah etli kısmını yedirirseniz çocuğunuzun boyunun daha hızlı uzamaya başladığını hayretle göreceksiniz.. 12 yaşından sonra bu kür yeterli olmadığından bitkisel desteğe ihtiyaç duyulmaktadır.
İkinci kural ise, hiç bir yan tesiri olmayan bitkisel bir çayın altı ay müddetle haftada 1 kere demlenip içilmesi gerekiyor. Kız çocukları haftada bir gün melisa çayı, erkek çocuklar ise biberiye çayı içmeliler.

 Boy uzatma kürü kemik gelişimini tamamlayan çocuklarda dahi etkilidir. 6 aylık kürü kullandıktan sonra 1ay ara verip diğer 6 ay tekrar kullanılmalıdır. Sonuç için en az 2 yıl uygulanması gerekmektedir.

Uyarı: Reoccutan adlı antibiyotiği (sivilcelere karşı veya herhangi bir nedenle) kullanan kişilerin tedavi süresi bittikten 4 ay sonra boy uzatma kürünü kullanmaları önemle rica olunur.
Uyarı: Kürden olumlu sonuç alabilmek için balık ve bitki çayının beraber kullanılması gerekmektedir. Önerilen bitkisel çay hormon içermemektedir.Boy uzatma kürü için bitkisel destek olan bitki çayı Prof. Dr ibrahim saraçoğlu'nun web sitesinden sipariş edilebiliyor.

İbrahim Saraçoğlu
http://mucizeiksirler.blogspot.com/2008/10/ibrahim-saracoglu-boy-uzatma-kuru.html..

5

sanırım GRİP olduk :(

nefes alamıyorum... burnum tıkandı ... üşüyorum...boğazım acıyor.. .. ağzımın tadı yok...napcaz Şimdi... hoş geldin GRİP...
Duyar gibi oluyorum  bugunlerde sık sık duyduğumuz sikayetler. Bu akşam eşim ve ben saydığım sıkıntıları yaşıyoruz . 2 çocuk var onlar da hasta olmaz inşallah. Egemen'e grip aşısı vurdurdum ama Cansu'ya vurdurmadım. Oğlum okula gittiği için ve allerjik bronşiti var o nedenle yaptırdık. 
Tam hasta olunacak havatar güneş alan yerler sıcak gölgeler soğuk terliyorsun bir anda üşüyorsun. Sonuç  hastayız. 
Ne yapalım da çabuk iyileşelim. Ihlamurlar adaçayını demleyip içiyoruz benim hoşuma gidiyor sabahları çay yerine tercih ediyoruz (Adaçayı boğaz iltihabı için tavsiye ediliyor.). Bol meyve ve sebze özellikle C vitamini desteği mandalina portakal almaya başlayIn. 
içebildiğiniz kadar bol su için vücuttaki virüslerin temizlemesi sağlar.
En önemlisi sigaradan uzak durun. Allahtan eşim ve ben kullanmıyoruz bu konuda Şanslıyız.
Bol bol yoğurt yemek bağışıklık sistemini güçlendiriyormuş birde ev yapımı işe daha da kıymetli. önceki yayınlarında tarif ettim tavsiye ederim.
Hapşırırken ve öksürürken ağzımızı kapatalım. Kağıt mendil kullanalım mümkünse 1 kere kullanıp atalım.
Ellerimizi sık sık yıkamalıyız. Odamızı da havalandırmayı unutmayalım.
Tabiki dinlenmekte gerekiyor. Çocuklarla bizim dinlenmemiz birazcık zor.
Hasta olanlara geçmiş olsun diyorum artık dinlenme zamanı geldi cekiliyorum.


16 Kasım 2013 Cumartesi

MAVİ KAPAK KAMPANYASI


Oğlumun dayısı ona torbalar dolusu mavi kapak getirdi bende araştırdım kampanya bulamadım az önce dikkatimi çekti belki adres arayan vardır.

ŞEKER HAMURU KURABİYE ve PASTALAR

Uzun zamandır şeker hamuru kurabiye ve pastaya ilgim vardı.internetten araştırıp arsivlerdim. Ilk seker hamuru pastamı bir yılbaşı aksamı için yapmıştım. Çocuklar olunca ara verdim  yeniden yapmaya başladım ve çok güzel kurabiye ve pastalar ortaya çıkıyor. Siparişte alıyorum. Yeni yıla başlarken yoğun bir doğum günü  trafiğimiz oluyor 3 yeğen 2 bende 5 çocuk demek 5 pasta demek oluyor.

Sizlerle pasta ve kurabiyelerimi paylaşmak istedim.

Siparişleriniz için neselitatlar facebook adresimden de ulaşabilirsiniz.






14 Kasım 2013 Perşembe

Monosodyum Glutamat zehir mi?


Dikkat edelim aldığımız hazır ürünleri kontrol edelim. Çevremizdekileri bilgilendirelim. Çocuklarımızı bu ürünlerden uzak tutalım. Ben eve hazır çorba ve et suyu almıyorum. Ama çocuklar için Çikolata ve bisküvi konusunda dikkat etmeliyim. Eve oğlum yemediği için zaten cips girmiyor. Market alışverişine giderken büyüteçle gitmek daha iyi olacak..

İnternette dolanırken buldum sizlerle de paylaşmak istedim.

Monosodyum Glutamat zehir mi?

İnternette bir çok iddia, korkutucu uyarı ve sansasyonel bilgi geziyor. Ben de elimden geldiğince, bunlardan elime ulaşanlar arasında ilgim ve bilgim dahilinde olanları doğrulamaya, doğrulayamazsam gerçekler hakkında elimden geldiğince insanları bilgilendirmeye çalışıyorum. Bu tarzdaki postaların son örneklerinden birisi de bir yiyecek katkı maddesi olarak kullanılan Monosodyum glutamat (MSG) ile ilgili. Bir çok yiyecekte "lezzet verici" bir katkı maddesi olan MSG'nin sağlık için bir çok zararlı etkilerinin ard arda sıralandığı bu mesajlarda, neredeyse ölümcül bir zehirle karşı karşıya olduğumuz lizlenimini uyandırmak için tüm çaba sarfedilmiş.. Ama gerçekler hiç de öyle değil... MSG ile ilgili "dehşet" mesajları yeni değil, en azından ben bir kaç yıldır rastlıyorum. Önce bana gelen son mesajın bir bölümünü paylaşayım:

MSG NEDİR?...
ÇOK Önemli:
Bu msg denen illeti piyasalarda, daha masum bir ifade tarzı olsun diye ÇINTUZU adıyla satıyorlar.
Piyasada bazı dönerciler de bunu kullanıyorlar.O kadar lezzetli oluyor ki, bir döner yiyeceğine 2-3 döner yiyesin geliyor.
Ayrıca ithal olarak gelen BUTUN GIDA MADDELERİNDE BU MSG VAR(Peyniri,eti,konservesi vs vs.)
MSG NEDİR?...
MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var. 
MONO SODYUM GLUTAMAT
  Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor.Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG ZARARLI MI ?
Buna okuduktan sonra siz karar verin. Bu madde Nörotoksin. 
Sinir hücrelerine zarar veriyor. 
Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, 
SAR (Epilepsi)
Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) 
Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk,
 obezite. 
Büyüme hormonu baskılanması.
 Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.
Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
 Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor. 
Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS'lerde çok kullanılmakta. 
Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, Dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var. 
Şimdi diyeceksiniz ki, Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar?. Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir. Bu mamuller, albenisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur.Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız.Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg . patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram CİPS 1 liradır.Yani 1 kg . Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin farkında bile değiliz.Olumsuz etkileri de cabası. bu mamulleri üretenler !....Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır.Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi,burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım.Gelelim genel sağlık boyutuna;Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri. Ve sizlerin de aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından,yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Emperyalist devletler, egemen olmak istedikleri toplumun eğitimli olmasını istemezler. Onlar için önemli olan kendi halkları ve elde edeceği yeni sömürü kaynaklarıdır.Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, Küresel güç olan emperyalist devletlerin acımasızlığının arttığı bir dünyada, Dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız.Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız.Gelin bu güzelim yurdumuza hep beraber sahip çıkalım. 

YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN !.....LÜTFEN ... MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK KİŞİYE 
GÖNDERİNİZ

http://www.sinancanan.net.tr alıntıdır.

ŞU AN PIYASADAKI NEREDEYSE TÜM CIPSLERDE BU MADDE VAR. 

ETIKETLERI KONTROL ETMEKTE FAYDA VAR. 

BU ZARARLAR ORTAYA ÇIKINCA MADDENIN İSMİNİ DEĞİŞTIRMEYE BAŞLADILAR. IÇINDE MSG, MONO SODYUM GLUTAMAT, GLUTAMIC ASIT KISACA GLUTAMIN VEYA GLUTAMAT BULUNAN SEYLERDEN UZAK DURULMALI. 

AŞURE...





Kim ki sevmez aşureyi... Aşure pişirmeye üniversitede başladım anneciğim ben seviyorum diye pişirip otobüsle bile gönderdiği olmuştur. O kolinin  içinde neler olmaz neler. Koliyi alıp yurda geldiğimizde arkadaşlarla bir sofra kurardık ki muhteşem yok yokkkk.
Gelelim pişirmeye dün yapıp komşularıma da ikram ettim aşuremden. Yorulduğum için ancak bugün yazabildim. Epeyce işi var doğrusu. Ben birgün önceden fasulye ve nohutu pişirmiştim iyi de olmuş. Hepsini bir günde yapayım diyince çok dağınıklık oluyor. 
Sizlere aşama aşama anlatayım.

 MALZEMELER;


  • Yarım kilo aşurelik buğday
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı kuru fasulye
  • Yarım bardak pirinç
  • Yarım bardak bulgur
  • yarım su bardağı çekirdeksiz kuru üzüm
  • 1 paket kuş üzümü
  • 10-15 adet kuru kayısı, yıkanmış ve ufak ufak doğranmış
  • 1 paket yer fıstığı
  • 7-8 adet kuru incir (üzerini süslemek için)
  • şeker
  • tuz
Üzeri için;
  • ceviz ve fındık içi
  • Hindistan cevizi
  • Çam fıstığı
  • tarçın
  • nar

YAPILIŞI;
  1. İlk önce akşamdan buğdayı güzelce yıkayıp bir taşım kaynatıp altını kapattım.
  2. Nohut, fasulye ayrı kaplarda pişirdim. 
  3. Büyük bir tencerede buğdayı pişirmeye başladım. Suyunu sürekli ekleyerek ayarladım. Buğdayın iyi pişmesi gerekiyor çünkü şeker konunca sertleşmemesi için.
  4. Pirinç ve bulgur koydum.
  5. Nohut, fasulye ekledim. 
  6. Doğrayıp suya koyduğum kayısıları ekledim.
  7. Kuş üzümü, üzüm, dolmalık fıstıkları da koydum. Malzemeleri  eklerken sürekli karıştırmak gerekiyor altına tutabilir.
  8. Çay kaşığının ucuyla tuz serptim.
  9. Aşurenin kıvamını kaynar su ekleyerek dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.
  10. Şekerini tadarak ayarladım dolaba girince şekeri azalıyor. Şekerini ekledikten sonra 5 dk pişirip altını kapattım.
  11. Soğuduktan sonra kaselere paylaştırıp üzerine tarçın serpip dilediğiniz gibi süsleyin. Bu sene üzerini süslerken  çam fıstığı, hindistan cevizi, nar, ceviz, fındık ve incir kullandım.


12 Kasım 2013 Salı

BUGÜN Kİ TATLIMIZ SÜTLAÇ......



Canım oğlum okuldan 17.30 gibi geliyor. Sanırım birazcık açıkmış oluyor ki kapıdan girer girmez annemm bana sürpriz var mı diye soruyor. Evet oğluma bugünün sürprizi sütlaç . Oğlum sütlacı ve sütlü tatlıları çok seviyor ballı tatlıları sevmiyor ama babası da beyaz tatlıları yemiyor . Anneannesi oğlum sütlaç sevdiğini bildiği için her yaptığında oğlumun hakkını getirir. Ama anneannemiz şehir dışında olduğu için sütlacı yapmak bana kaldı.

İkinci kez sütlaç yapacağım.  İlk seferinde birazcık acemi olduğum için sütle direk pirinci pişirdim çok süt kullanmak zorunda kaldım ama  bu sefer ilk pirinci suyla pişirirdim. Pirinç lapa haline gelince sütünü ekledim ve kısık ateşte pişmeye bıraktıml .Yoğunlaşmaya başlayınca şekerini koydum bir çimdikte tuz serptim tadına bakarak oğlum deyimiyle balını ayarladım. Birazcık daha pişirip servis kaplarına koydum. Bir tanede fırında sütlaç yapmak için ayırdım. 

Yaptıklarım fotoğraflarını çekiyorum ama çözemediğim bir sorundan dolayı fotoğraf ekleyemiyorum :(

PARABEN'E DİKKAT!

İnternette dolanırken parabenli ürünler dikkatimi çekti hemen kalkıp çocuklar için kullandığım ürünleri kontrol ettim ilk diş macunu onda yok,  şampuan onda da yok sıra geldi ıslak mendileallahtan parabenli ürün bulamadım. 
Artık alışveriş yaparken içindekileri okumadan almıyorum. İçinde paraben olmayan alternatifler bulmayı tercih ediyorum.  

Paraben nedir?
ilaç ve kozmetik sektöründe  en yaygın olarak kullanılan koruyucu kimyasal maddedir.
Gda ve ilaçlarda bakteri oluşumunu engellemek için koruyucu olarak kullanılıyor. 

Nelerde bulunur?
Şampuan, saç kremi
Kozmetikler (Fondoten, pudra, göz farı, maskara, makyaj temizleyiciler, ruj, çabuk kuruyan ojeler)
Ilaçlar (Krem- merhem şeklinde ilaçlar, göz kulak ve burun damlaları, rektal -vaginal ilaçlar, bandajlar, lokal anestezik ilaçlar),
Gıdalar (Salata sosları, mayonez, hardal, ketçap, dondurulmuş gıdalar-sebzeler reçeller, meyve suları…),
Kişisel bakım ürünleri (Nemlendirici, losyon ve kremler, diş macunu ,diş tozu ve temizliyicileri, güneş yağları ve bronzlastırıcı kremler, cilt temizleyiciler ,terlemeyi önleyici deodorantlar, sabunlar…) 
nemlendirici krem, tonik, deodrant, parfüm, tıraş jeli paraben icerirler.

Parabenin kansere yol açtığıyla ilgili bilimsel çalışmalar var. Meme kanserine yakalananların tümörlerinde doku başına 20 nanogram paraben tespit edilmiştir. Parabenler ayrıca östrojeni taklit eden madde olarak bilinir. Parabenlerle kanser arasında nedensel ilişki kurulmamıştır.


 En azından kozmetik ürünlerde, ıslak mendillerde ve alternatifini bulabildiğimiz zamanlarda lütfen parabenli ürünlerden uzak duralım.



9 Kasım 2013 Cumartesi

Tuzsuz Salça

Salça artık tuzsuz olacak

Salça Tebliği , Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yeni Türk Gıda Kodeksi Salça Tebliği ile salçalara tuz ilave edilmesini yasaklayacak. Sadece ürünün doğasından gelen yüzde 3 tuza izin verilecek. Salça düzenlemesinin ardından sıra, peynir ve zeytindeki tuzu azaltmaya gelecek. TSE'nin peynire ilişkin standartlarında ortalama kuru maddede yüzde 10 olan tuz, teknolojinin imkan verdiği ölçülerde azaltılacak.

Salça konusunda sizler ne düşünüyorsunuz merak ediyorum ? Eminim ki herkesin gönlünden evde yapılmış mis gibi salça geçiyordur. Keşke evde yapabilsek ama iki çocukla ben cesaret edemiyorum inşallah çocuklar biraz daha büyünce yaparım. Bildiğiniz gibi hazır satılan salçalar da tuz bulunmaktadır. Mart ayında oğlum büyük bir rahatsızlık geçirdi (ileri günlerde sizlerle de paylaşacağım) o günler de tuzsuz ürünler kullanmamız gerekiyordu çok araştırdım peynirinden tutun salçasına kadar bir çeşit peynir bulabildim ama salça bulamadım . Geçen ay sanırım dergilerin birinde tuzsuz salçadan bahsediyorlardı ilk market alışverişimde TAT  Marka tuzsuz salça aldım TUZSUZ olduğu yazıyordu. Denedim büyük kavanozdu çabuk bozulur diye tereddütlerim oldu ama dün salçanın sonunu kullandım hiçbir şey olmamış hatta küflenmemiş.
Ben kullandım memnun kaldım sizlerin de denemenizi tavsiye ederim . Farklı markalar da tuzsuz salça bulabilirsiniz.







7 Kasım 2013 Perşembe

Yoğurdumuda Kendim yaparım......




Marketten aldığımız yoğurt durdukca bozulması gerekiyor ama günlerce beklese bile bozulmuyor. Çünkü marketlerden aldığımız yoğurda antibiyotik katıyorlar. Çocuklarımızı antibiyotik içirmemeye çaba gösterirken biz ebeveynler antibiyotikli yoğurt yediriyoruz. Ben artık yoğurdu evde kendim yapıyorum. Pazartesi günleri Kandıra'dan sütçüm 5 It süt getiriyor.  yoğurt, 2.5 lt çocuklara içiriyorum. Çocuklarımıza bilmediğiniz antibiyotiği yedirmeyin yoğurdunuzu evde yapabilirsiniz. UHT süt basınç altında yüksek sıcaklıkta içinde bakteriler öldürülerek yapılıyor  Evet mikropların ölmesini sağlıyor ama besin değerleri de ölüyor. Bu nedenle yoğurdu UHT süt ile değil günlük sütle yapmalıyız. Marketlerden de günlük süt temin edebilirsiniz.

Ev yoğurdu tarifi

Malzemeler:
1 It süt
1 yemek kaşığı yoğurt

Ev Yoğurdu Nasıl Yapılır:


  1. Aldığımız sütü kaynama noktasına geldikten sonra 10-15 dk daha kaynatıyorum. 
  2. Sütü yoğurt mayalayacağım kapta soğumaya bırakıyorum benim tercihim 1lt cam kavanozlar.
  3. Parmağımla sıcaklığını kontrol edip (serçe parmağımızı yakmayacak sıcaklığa geldiğinde) mayayı karıştırıp kapağını kapatıyorum üzerini örtüp 5_6 saat bekletip dolaba kaldırıyorum. (sıcaklığı 40 derece olması gerekiyormuş.)
  4. Kullandığımız maya da önemli ben sütçümden aldığım mayayı kullanıyorum. 1 kaşıkla yoğurt koyup karıştırıyorum.
  5. Güzelce sarmalayıp 6 saat bekletiyorum. Daha fazla bekletince ekşi oluyor. Kontrol ettikten sonra dolaba kaldırıyorum.
  6. Ev yapımı yoğurtlar lezzetli ancak hazır aldıklarımız gibi çok sert olmuyor. Bölündüklerinde daha hızlı sulanıyorlar. 
Not: İsterseniz küçük kavanozlarda maya için mayalayabilirsiniz. Maya arama derdi olmuyor.


Gelelim faydalarına; en önemli yararı bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, mantar enfeksiyonları üzerinde etkili, sivilceleri kurutuyor, mantarı iyileştiriyor. Ayrıca her gün yiyeceğimiz iki kase ev yoğurdu sağlıklı kilo vermemizi sağlar. Günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar ve kemikleri güçlendirir.

6 Kasım 2013 Çarşamba

MEYVE KEYFİ

Egemen'in föndüde çikolatalı muz keyfi




Pazar akşamı aileme sürprizim çikolatalı muz oldu. Oğlum sevdi ama küçük hanım beğenmedi. Egemen'in biraz meyve ile fazla arası iyi değil ama eskiye göre daha güzel yemeye başladı. Bunda okulun etkisi oldu sanırım. Salı günü okulda meyve olarak havuç vardı yemez dediğim oğlum yemişş...Çok sevindim uğraşıyordum ama başaramıyordum. Sanırım arkadaşlarına imrenip yedi ne mutlu oldummm anlatamam. Çocuklara meyve yemeyi sevdirmeliyiz bunun için onlara örnek olmalıyız ve onların yanında sevmem yemem kelimesini kullanmamalıyız. 


Ayrıca omega3, demir, fosfor hafızayı kuvvetlendirecek kuru yemişler de yedirmeliyiz.

Ceviz ; çocukların okul performansları ve hatırlama yetileri artırmak için gerekli, içerdiği fosfor ve kalsiyum yorgunluğu giderir, kansızlığı önler.


Kuru Üzüm;   üzüm ürünlerindeki demir, kalsiyum ve potasyum minerallerinin kemik gelişimi yanında kansızlığı, halsizliği zayıflığı ve ishali tedavi edici özelliği bulunmaktadır. Diş çürümelerini engeller. Bedenin ve zihnin yorgunluğunu giderir.


Sebze ve meyvelerin vücuttaki fonksiyonları:
Çocuklarda büyüme ve gelişmeye yardım ederler.
Sebze ve meyveler çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlıklarının temelini oluşturur.
Hücre yenilenmesini ve doku onarımı sağlarlar.

  1. Deri ve göz sağlığı için temel öğeler içerirler.
  2. Diş eti ve diş sağlığını korurlar.
  3. Kan yapımında görev alan öğelerden zengindirler.
  4. Hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler.
  5. Doygunluk hissi sağlarlar.
  6. Çocuklarda dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıkların (kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri) oluşma riskini azaltırlar.
  7. Bebeklerde tamamlayıcı beslenmeye geçildiği zaman kabızlık problemi gelişebilir.
  8. Sebze ve meyveler bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olurlar.


Bunlara dikkat!

Tüm sebze ve meyveler besin değeri içeriği ve ekonomik olması açısından mevsiminde, bol ve ucuz bulunduğu dönemlerde tüketilmelidir.
Sebze ve meyveleri mümkün olduğunca çiğ tüketmek gerektiği çocuklara öğretilmeli ve alışkanlık haline gelmesi sağlanmalıdır.
Sebze ve meyvelerin yenilebilen kabuklarını soymayın, eğer soymanız gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyun. 
Birçok vitamin ve mineral, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunurlar; iç kısımlarda yoğunlukları daha azdır.
Çocuklar günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmelidir. Günlük alınan sebze ve meyvenin en az iki porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler veya portakal, limon gibi turunçgiller veya domates olmalıdır.


İnternette bulduğum meyve tabakları hepsi birbirinden güzel bu akşam bir tabakta  çocuklara evdeki malzemelerle hazırlayalım.








http://www.hilalmocan.com/cocuklar-icin-sebze-ve-meyveler/