Bu Blogda Ara

14 Kasım 2013 Perşembe

Monosodyum Glutamat zehir mi?


Dikkat edelim aldığımız hazır ürünleri kontrol edelim. Çevremizdekileri bilgilendirelim. Çocuklarımızı bu ürünlerden uzak tutalım. Ben eve hazır çorba ve et suyu almıyorum. Ama çocuklar için Çikolata ve bisküvi konusunda dikkat etmeliyim. Eve oğlum yemediği için zaten cips girmiyor. Market alışverişine giderken büyüteçle gitmek daha iyi olacak..

İnternette dolanırken buldum sizlerle de paylaşmak istedim.

Monosodyum Glutamat zehir mi?

İnternette bir çok iddia, korkutucu uyarı ve sansasyonel bilgi geziyor. Ben de elimden geldiğince, bunlardan elime ulaşanlar arasında ilgim ve bilgim dahilinde olanları doğrulamaya, doğrulayamazsam gerçekler hakkında elimden geldiğince insanları bilgilendirmeye çalışıyorum. Bu tarzdaki postaların son örneklerinden birisi de bir yiyecek katkı maddesi olarak kullanılan Monosodyum glutamat (MSG) ile ilgili. Bir çok yiyecekte "lezzet verici" bir katkı maddesi olan MSG'nin sağlık için bir çok zararlı etkilerinin ard arda sıralandığı bu mesajlarda, neredeyse ölümcül bir zehirle karşı karşıya olduğumuz lizlenimini uyandırmak için tüm çaba sarfedilmiş.. Ama gerçekler hiç de öyle değil... MSG ile ilgili "dehşet" mesajları yeni değil, en azından ben bir kaç yıldır rastlıyorum. Önce bana gelen son mesajın bir bölümünü paylaşayım:

MSG NEDİR?...
ÇOK Önemli:
Bu msg denen illeti piyasalarda, daha masum bir ifade tarzı olsun diye ÇINTUZU adıyla satıyorlar.
Piyasada bazı dönerciler de bunu kullanıyorlar.O kadar lezzetli oluyor ki, bir döner yiyeceğine 2-3 döner yiyesin geliyor.
Ayrıca ithal olarak gelen BUTUN GIDA MADDELERİNDE BU MSG VAR(Peyniri,eti,konservesi vs vs.)
MSG NEDİR?...
MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var. 
MONO SODYUM GLUTAMAT
  Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor.Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG ZARARLI MI ?
Buna okuduktan sonra siz karar verin. Bu madde Nörotoksin. 
Sinir hücrelerine zarar veriyor. 
Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, 
SAR (Epilepsi)
Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) 
Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk,
 obezite. 
Büyüme hormonu baskılanması.
 Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.
Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
 Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor. 
Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS'lerde çok kullanılmakta. 
Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, Dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var. 
Şimdi diyeceksiniz ki, Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar?. Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir. Bu mamuller, albenisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur.Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız.Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg . patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram CİPS 1 liradır.Yani 1 kg . Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin farkında bile değiliz.Olumsuz etkileri de cabası. bu mamulleri üretenler !....Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır.Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi,burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım.Gelelim genel sağlık boyutuna;Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri. Ve sizlerin de aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından,yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Emperyalist devletler, egemen olmak istedikleri toplumun eğitimli olmasını istemezler. Onlar için önemli olan kendi halkları ve elde edeceği yeni sömürü kaynaklarıdır.Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, Küresel güç olan emperyalist devletlerin acımasızlığının arttığı bir dünyada, Dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız.Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız.Gelin bu güzelim yurdumuza hep beraber sahip çıkalım. 

YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN !.....LÜTFEN ... MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK KİŞİYE 
GÖNDERİNİZ

http://www.sinancanan.net.tr alıntıdır.

ŞU AN PIYASADAKI NEREDEYSE TÜM CIPSLERDE BU MADDE VAR. 

ETIKETLERI KONTROL ETMEKTE FAYDA VAR. 

BU ZARARLAR ORTAYA ÇIKINCA MADDENIN İSMİNİ DEĞİŞTIRMEYE BAŞLADILAR. IÇINDE MSG, MONO SODYUM GLUTAMAT, GLUTAMIC ASIT KISACA GLUTAMIN VEYA GLUTAMAT BULUNAN SEYLERDEN UZAK DURULMALI. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder